Hafta sonu geldiğinde çoğumuzun eli hemen ajandaya gider. Yeni hafta planı, eksikler, hedefler... Sanki her boşluk doldurulmalıymış gibi.

Ama bazen durmak gerekir. Çünkü zihni susturmadan yapılan her plan, aslında sadece geçmişin gürültüsünü geleceğe taşır.

Cumartesi, çoğu kişi için bir mola belki. Ama aslında bir eşiktir. Haftanın yükünü hâlâ sırtında taşırken, bir anda yeni kararlar almaya kalkmak — çoğu zaman sadece eski reflekslerin yeniden üretilmesidir.

Stratejik düşünce dediğimiz şey, her zaman “hadi başlayalım”la başlamaz. Bazen tam tersine; geri çekilmekle, sessiz kalmakla, gözlemlemekle başlar. Çünkü bazı cevaplar hemen gelmez. Ve bazı kararlar, o sessizliğin ortasında belirir.

Biz Noist olarak, stratejiyi sadece aksiyon planı değil, bir zihin biçimi, bir duruş olarak görüyoruz.
Ve şunu açıkça biliyoruz: En güçlü adımlar, çoğu zaman düşünmeden önce değil, düşündükten sonra da değil — bekledikten sonra gelir.

Belki de bugün kendine sadece şu soruyu sormalısın:
 “Gerçekten bir plan mı yapmalıyım? Yoksa önce zihnimin ne söylediğini mi duymalıyım?”

Çünkü strateji her zaman yürümek değildir. Bazen durmak, hatta yerinden kıpırdamamak — en cesur adımdır.

Noist Notu: Strateji, sadece hareket planı değil; bir bakış açısıdır. Herkesin hızla koştuğu bir dünyada, biz durmayı seçenleriz. Çünkü durmayı bilen, yönünü değiştirebilir.